9 Temmuz 2012 Pazartesi

Ölsem!


Aşk, öyle komik bir şey değil,
Dalga geçilebilecek bir şey hiç değil.
Aşk, bir doktorun hastasına öleceğini söylemesi kadar ciddi bir şey.
Öyle bir şey ki, ne akıl var ne de mantık.
Hani kalptedir derler ya.
O da yanlış.
Aşk o kadar küçük bir şeyde değil
Bütün ruhunu sarar insanın.
Aşk , ruhun bedene başkaldırışıdır.
Habersizce gelir, çat kapı.
Sormadan, izin almadan.
Ama gidişi öyle olmaz.
yalvarırsında yinede gitmez senden.
Gideceği varsa da , öyle sessiz olmaz,
Hani dünya yarılsın ,içine giresin üstüne toprak atılsın istersin.
Bedenin ruhunu sarsa sarsa, ruhunu kanata kanata
Paldır küldür, öldürmeyip gömercesine gider.
Üstelik her bir hücrenin  dahi haberi olur bu gidişten.
Gidişi bile yaralar adamı.
Ben senden karşılık beklemedim ki…
Aşk ücrete tabii bir şey değil ki  bir karşılığı olsun.
Aşk birine verilmiş sadaka gibidir.
Çok da karşılık vermek istiyorsan, bir tebessüm dünyanın en pahalı hissi yapardı benim aşkımı.
Ama sen onu bile yapmadın
En haram kumar masalarında bir elde harcadın benim verdiğim sadakayı.
Sen bana bu kadar sevabı bile çok gördün.
Şimdi nereye gitsem verdiğim bu sadaka ruhumdan fitil fitil gelir.

Atlasam marmaraya ,  bir dalga alsa götürse beni,
çırpınsam ,yüzmede bilmiyorum hani...
gördüğüm her balığa seni anlatsam ,
bana yaptıklarını, tatlı tebessümlere değiştiğin, küçümseme kahkahalarını,
ölsem, balıklar ağlasa halime ,
tuzlu suyla yıkasalar beni
yosunlar olsa kefenim,
sarsalar beni,
deniz kayaları olsa mezar taşım,
yunuslar  okusa yasinimi
için için ölsem
eksiği yok , fazlası ziyan
ne olsa unutamam ben seni.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder